Rüyaları anlamak, gizemlerine erişmek, nasıl ve neden var olduklarını kavramak için bir çok farklı yaklaşım, model ve anlayış ortaya çıktı. Psikanaliz (Freud), Analitik Psikoloji (Jung), Gestalt Terapi (Perls), Fenomenolojik Rüya Benliği Modeli (Husserl) bunların başlıcaları olarak sayılabilir. Bunlara ek olarak psikodramada ‘rüyadrama’ çalışmaları da oldukça ilginç ve etkili sonuçlar ortaya koyuyor.
Psikodrama Nedir?
Sosyometrinin ve onun bir uzantısı olarak psikodramanın kurucusu Moreno’dur. Psikodrama sözel anlatımdan çok hareketli anlatıma, yani rol oynamaya dayanan bir ruhsal geliştirme ve tedavi tekniğidir. ‘Psyche’ ve ‘drama’ sözcüklerinden oluşan psikodrama kelime olarak da kişinin iç dünyasının eyleme (aksiyona) dönüşmesi anlamına gelir. (Üstün Dökmen, 1988)
Psikodrama, bireylerin yaşadıkları sorunları yeniden ele alıp sorgulama ve sahneleme biçimi olarak tanımlanabilir. Bireyler bir grup ortamı içinde, diğerleriyle etkileşim içinde girdikleri rollerle, dolayısıyla kendileriyle ilgili farkındalık kazanırlar. Psikodrama bireylere, dramatik canlandırmalar yoluyla, geçmiş ve güncel sorunlarını ve çatışmalarını ya da geleceğe dair beklenti, kaygı ve güçlüklerini ele alarak hazırlanma, başa çıkma becerilerini görme ve bunları deneme olanağını sağlar. Bu yönüyle Psikodramanın terapötik etkisinin yanı sıra, pedagojik etkinliğinden de söz edilebilir (Schützenberger, 1995).
Psikodramanın Temel Kavramları
- Protagonist: Yunan tragedyasındandan gelen bu kavram psikodramada ana rolü canlandıran kişiye verilen isimdir. O günki oturumun öznesi de denilebilir.
- Antagonist: Protagonistin sahneye taşıdığı yaşantısında aktif olarak belirlenen rol üstlenen kişiyi ifade eder. (Örneğin anne, baba rolüne seçilen grup üyesi)
- Yardımcı ego: Protagonistin sahneleyeceği konuda rol alacak grup üyelerine verilen isimdir.
- Eylem: Psikodramanın üzerine temellendiği ilkelerden biri ‘anlatma, yap’ anlamına gelen ‘eylem’ ilkesidir. Üzerinde çalışılacak yaşantılar psikodrama sahnesinde yeniden canlandırılır ve eylem protagonistin anısının sözlerle değil devinimle yeniden kurgulanmasını, farkındalıkların artırılmasını, içgörü kazanılmasını ve tamamlanmamış işlerin tamamlanmasını sağlar.
- Tele: Üyeler arasındaki sözsüz bilgi ve duygu akışı olarak tanımlanabilir.
- Eşleme: Protagonistin söyleyemediği, söylemek istemediği ya da o anda bilincinde olmadığı, bastırdığı duygularını açığa çıkarmayı amaçlayan bu teknikte, yönetici ya da grup üyeleri onun ağzından bu duyguları dile getirirler. Bunu yaparken eşleyen kişi protagonistin arkasında durur, ellerini onun omuzlarına koyar. Eşleme esnasında eşleyen protagonistin beden duruşu, jest ve mimiklerini taklit ederek onunla empati kurar. Eğer eşleyenin söyledikleri protagoniste uymazsa bunu kabul etmeyebilir.
- Ayna Tekniği: Ayna tekniği, protagonistin, hayatının bir bölümünü ya da bazı bölümlerini sahnede canlandırarak, bunu dışarıdan gözleyebildiği ve kendi davranışlarını değerlendirme ve gerektiğinde değiştirme fırsatını bulabildiği önemli bir tekniktir. Protagonist farklı zamanlarda geçen farklı sahnelerdeki kendisine ve yaşadıklarına bakıyorsa, buna “çoklu ayna tekniği” denmektedir. Bu teknikte ayna rolünde olan “eş”tir. Bu teknik özellikle geleceğin prova edildiği oyunlarda önemlidir (Özbek ve Leutz, 2003).
- Rol Değiştirme: Protagonistin, antagonistin rolüne geçerek kendisine karşı rolden bakmasını sağlayan ve psikodramanın her oturumunun temelini sağlayan bir kavramdır. Her oturumda rol değiştirme uygulanır. Çalışılan andaki tüm kişiler, nesneler rol değiştirme yöntemiyle canlandırılır ve protagonistin çalışılan anısındaki diğer kişilerin gözünden bakarak farkındalığının artması sağlanır.
- Artı gerçeklik: Psikodrama sahnesinin en özgür ve ufuk açıcı kavramı denilebilir. Moreno artı gerçekliği, gerçekliğin daha geniş ve derin bir açıdan bakılan hali olarak tanımlanır.
- Spontanite: Psikodramanın bir diğer temel kavramı olan spontanite eski ve yeni durumlara, yeni ve uygun tepkiler verebilme becerisidir.
Psikodramada Rüya Çalışması
Temel kavramlarına değindiğim psikodramanın rüya çalışması psikanalizden tamamen farklı bir yaklaşım gösterir. Psikodrama, Gestalt Terapi tekniklerinin bir kısmıyla benzerlikler gösterse de temelde kendi özgün yaklaşımını inşa etmiştir. Ancak şunu da ifade etmekte fayda var, rüyadrama psikodramanın yardımcı bir tekniğidir. Yani psikodrama çalışmaları içinde protagonistin rüyasını getirmesine bağlı olarak çalışılır. Tamamen rüya temalı bir psikodrama grup oturumu planlaması pek yaygın değildir.
Leutz (1974), bir protagonistin yaralarını onarabileceği bir ortam oluşturulabilmesi için masallar, öyküler ya da rüyaların oynanabileceğini ifade eder. (Kellerman, 2013).
“Kökü dış dünyayla etkileşimde yatan iç dünya dinamikleri, kişinin hayatında kendini farklı yollarla gösterebiliyor. Bunlardan biri de kişinin gördüğü rüyalardır. Rüya psikodramasında amaç sadece kişiye rüyasını yeniden yaşatmak veya anlattırmak değil; iç dünyasındaki tıkanmayı farkındalık kazandırma yoluyla çözmektir. Rüyalar, sahnede açık bilinçle (uyanık bilinçle) yaşatılır. Çalışmanın spontan ilerlemesi ve eyleme dayalı olması, rüyasını çalışan kişide açılma ve aydınlanma sağlar.” (Gabriele Stiegler)
Rüya imajının eylem haline getirilmesi ve rüya eyleminin psikodrama ile devamı, rüyanın bitiminin ötesinde protagoniste kendi sosyometrik, yani kişilerarası ilişkiler ve rol yapılarının ani etkisini, bilinçli olarak fark etmek ve yeniden yaşamak olanağı verir. (Özbek & Leutz)
Rüyadrama, psikodramanın yukarıda belirttiğim temel kavram ve ilkelerinden yararlanarak protagonistin rüyasını sahnede yeniden kurarak, rüyasını bir anlamda açık bilinçle yeniden deneyimlemesini sağlar. Bu da kişinin bilinçaltı imgelerini dair içgörüsünü artırır. Grup üyeleri rüyada gördüğü karakterlere dönüştürülür ve rüya adım adım yeniden canlandırılır. Grup lideri her önemli imge üzerinde tek tek durarak protagonistin rüyadaki karakterlerin rolüne girmesini sağlar, ayna tekniğiyle kendine dışarıdan bakma şansı bulur. Bu teknik tamamen şimdi ve burada ilkesiyle gerçekleşir, yani çalışılan rüya şimdi ve burada gerçekleşiyormuş gibi canlandırılır.
Örnek bir rüyadrama uygulamasıyla çalışmanın daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum.
Örnek Vaka
Kellerman’ın Travmadan Sağ Kalanlarla Psikodrama – Acıyı Eyleme Dökmek (sayfa188) kitabında geçen Ruth (41) vakasını örnek olarak vermek istiyorum.
Ruth daha önce defalarca görmüş olduğu rüyada, amaçsızca ve durmadan kalın bir sis tabakasının örttüğü bir köprüde yürüdüğünü söyledi. Bunun üzerine Ruth’un rüyası psikodrama sahnesine taşımaya karar verdim. Eş tekniği uygulayarak hayali köprüde Ruth’un arkasından yürüdüm ve çevresiyle ilgili yarım (tamamlanmamış) cümleler sarf ettim.
Grete (Psikodramatist): Sağıma baktığımda gördüğüm şey…
Ruth:… sis, yoğun sis.
Grete: Solumda…
Ruth: Yalnızca sis var.
Grete: Peki ya önümde?
Ruth: Yine sis.
Grete: Köprü beni….ye götürüyor.
Ruth: Hiçbir yere götürmüyor.
Grete: Köprünün başlangıç noktası…
Ruth: Yok.
Grete: Arkamda hissettiğim…
Ruth: Sis dışında bir şey hissetmiyorum.
Grete: Köprünün altında…
Ruth: Sisten başka bir şey yok.
Grete: Ve başımın üstünde…
Ruth: Sis, yalnızca sis.
Psikodramatist ilk kez psikodramada kaybolduğunu ve artık vazgeçmesi gerektiğini düşündüğü noktada son bir müdahale olarak Ruth’u 180 derece döndürerek tamamlamasını istediği cümlelere devam eder.
Grete: Köprünün başında şimdi …… görüyorum. (Ruth yıldırım çarpmışçasına sarsılır ve ağlayarak devam eder)
Ruth: Annemi ve küçük kardeşim Sam’i görüyorum.
Grete: Peki ya sen neredesin?
Ruth: Varşova gettosunun duvarının dışında akan küçük bir ırmağın üzerindeki köprüdeyim. Annemin mücevherler karşılığında beni uzağa kaçırmalarına ikna ettiği iki Polonyalı Nazi işbirlikçisiyleyim.
Ruth spontan olarak annesi ve kardeşine uzanır ve gözyaşlarına boğulur.
Ruth: Anne, anne, seni bırakmayacağım, hayır, hayır, hayır, istemiyorum. Böyle bir şeyi neden ayarladın?
Psikodramada eşleme, ayna ve rol değiştirme tekniğiyle birlikte uygulanabilen eksik cümleler yöntemiyle danışanın rüyası tamamlanmış, sisin arkasında gizli olan kızgınlık ve suçluluk duyguları boşalım yaşayabilmişti.
Rüya çalışması farklı ekollerin bir ölçüde ilgisini çekmiş ve ana teknikler rüya çalışmasına uyarlanmıştır. Rüyadrama çalışmasının güçlü yönü rüyanın yeniden sahnelenmesini sağlayarak danışanın içgörüsünün sözlerle değil eylemle artırmasıdır. Sadece eğitimli psikodramatistler tarafından uygulanabilir.
Kaynaklar:
- Psikodrama, Grup Psikoterapisinde Sahnesel Etkileşim, Dr. Abdulkadir Özbek & Dr. Grete Leutz
- Psikodrama İle Bir Rüya Analizi, Prof. Dr. Üstün Dökmen, Psikoloji Dergisi, 1988
- İstanbul Psikodrama Enstitüsü web sitesi
- Wikipedia
- Psikodramanın Temel Kavramları, Psk. Nazlı Kocabaşa
- Psikodrama Nedir?, Prof.Dr. Gül Şendil, İstanbul Psikodrama Derneği
Ali Rıza Duru